5/13/2010

Uçuşan Bizon Polenleri

Merhaba demek istiyorum "içimde birikenler"e. Hepinizi teker teker öpüyorum.

Bugün yedim zılgıtı. "Zılgıt" kelimesini bir annem bir ben kullanıyorum galiba. O çok kullanırdı zamanında, sonra bana geçti. Neyse, onu da öpüyorum ben. Anneler günü pek bi tatsız geçmişti. Hatta bu yüzden daha çok öpüyorum.Yinede annem yeni şeylere alıştın mı demesin. Yeni ev resmen yamuk. Herkese diyorum yıkılır bu.

Bugün yediğim zılgıt ise "biz en iyi arkadaşlığımızı adam gibi yapıyoruz, sen de adam olmayı öğren öyle gel" zılgıtıydı. Zamana bırakıyorum. Bir keresinde bırakamamıştım elime yüzüme bulaştırmıştım her şeyi. İnsan saçmalıyor o zaman. Sonra bir keresinde bırakmıştım. Ortaokulda bir dövüş sonunda topu topu iki tane arkadaşım kalmıştı. Hala çok çok çok severim o iki yakışıklıyı. Sonra her şey unutuldu. Adına "çoçukluk" denildi. Ama şimdi biri buna çocukluk derse gider döverim.

Kasvetli havaya üfürükler atıyorum şimdi. Polenlere alerjisi olan okuruma da öpücüklerimi yolluyorum. Bahara alerjisi olan Gwindor şekerime daha çok öpücük, ayrıca Violetove cancağızımı da öpüyorum,T9 kullanıyorum artık sayesinde.

Bilmem kaç hafta sonra "bir hafta süresince hiç devamsızlık yapmadan" okula gitmiş olacağım yarınla.18.5 gün devamsızlık demek, çok şey demek aslında. Neyse bu bambaşka bir konu. Okulu bırakıp yurtdışına kaçmak çok güzel olurdu. Hele İrlanda'ya kaçmak daha bir güzel olurdu. Olmadı küçük bir Avrupa ülkesine , ya da kutuplara gitmek. Hemde kutuplara gideceksem " Kutup ayısı araştırmacısının yanında ki miniminicik kız" olarak gitmek isterdim.

İçimde birikenler; aslında siz yoksunuz, aynı cinlerim ve en iyi kankitom gibi. Onlardan bile daha az gerçek gibimsilerdensiniz. Oturun ağlayın şimdi, sonra da siktir olup gidin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder