7/22/2011

She will always be a broken girl


sadece kızlar için olan gruplar da var <3

7/21/2011

7/20/2011

Averajı Aşan Kitaplar


IT'S THE BEST BOOK EVER!

After That

After That

After That
etc...

7/19/2011

Bicycle

Natasha Khan
Katty Perry
Zooey Deschanel
Lily Allen

Bu fotoğraflarda pek tutmasa da normalde çok benziyorlar bence. Bunu yapmamın sebebi de Zooey o kadar güzel poz vermiş ki, dayanamayıp bloga koymak istedim sonra aklıma benzerlik olayı geldi sonra da vikvik...

7/17/2011

Gamarjobat - Amazing Comedy Duo


gece gece güldüm<3
YİNE JAPONLAR!

7/09/2011

Luu-san


Luuluu'nun yeni arkadaşı "ördek". Haftaya da kuzu alıyoruz!


Bay luişişko banyodan sonra...


A letter to the best

Hmm... Nasıl başlayabilirim bilmiyorum. Eküri'm şu sıralar İspanya'da. Ayın 19'unda gelecek. Akşam gelecekmiş. Ben de 20 sabahında yüzümü yıkar kendimi dışarı atarım. Evden çıkıp karşı kaldırıma geçerim, 3-5 adımda onların evinde olurum zaten. Kapıyı çalar, onun açmasını bekler, o açınca da ona bir güzel sarılır, özledim diye ağlarım. Hayır belki ağlamam. Şu an olsa ağlarım. Ama şu an kötü bir günümdeyim. Aslında belki gitmem bile. 20'sinde dinlensin biraz diye düşünebilirim. Belki de düşünmem. Belki....
Her neyse o en dişi, en gerçek arkadaş. Çok mistik, epik bir kankito. Ve oldukça sakin, olgun bir tipoz. Bir de gelişimini biraz erken tamamlamış bir çiko. Hehe.

Eküri, seni çok seviyorum ve çok özledim. Sanırım boş bir vaktinde girersin buraya ve okursun bu mektubu o gavur ellerde. Şu kısacık zamanda -artık kısa da değil aslında- aynı anlarda farklı biçimde geçirdiğimiz şoklar ya da karşı apartmanlarda aynı kat ve aynı numarada oturuyor oluşumuz- illa söylemeliydim bunu- ve hatta ilk öpüştüğümüz çocuğun aynı adı taşıyor oluşu beni, okulda tartıştığımız metafiğin hayatımızdaki yeri nedir? metafiziğin özü nedir? metafizik ile filmlerin alakası ne acaba? konuşmasına götürüyor. Sonra Luigi'ye bakınca bir senin "sevdiğim tek faremsi şey ehikikiki" diyişin geliyor aklıma. Bir de bilirsin ki o lord voldemort suratlı geliyor. Ne zaman yapmaman gereken bir şey yapsam ki yine bilirsin ki bunların sayısı oldukça fazla; bu sefer de "bazen dövesim geliyor seni, dengesiz dengesiz davranma hırrr" deyişin kulaklarımda çınlıyor. Son olarak da ne zaman okulu düşünsem "sen olmasan gelmem lan bu okula mırrr" dediğini hatırlayıp hüsrana boğuluyorum. Hemen gelsen de eküriş, annişler her silivriye gittiğinde eve atsam seni. "GOÇ DAÇMİN. Bir de evde yeşillik var mı ehihi" yazsam ve hemen elinde 3 salatalıkla gelsen -o salatalıklarla karne almaya gitsek-. Gece de Game of Thrones izlerken uyuya kalsak.
Bunlar daha hiçbir şey. Ama uzatmaya niyetli değilim. Ben bu tür yazılar da yazamam pek zaten.

Şimdi de nasıl bitirebilirim bilmiyorum.son sözlerim cool olacak ama.

"I don't wanna go out on my own anymore
I cant face the night like I used to before"
Öpüyorum eküriş <3

7/05/2011

Gece Bitkilerinden

gece bitkilerinden korkuyorum,
hayır, geceleri bitkilerden!
gizlenirken vurulmuş ulaklara ağıttır
bana açtığın her telefon.

iki kalp arasında en kısa yol:
birbirine uzanmış ve zaman zaman
ancak parmak uçlarıyla değebilen
iki kol.


an ki fıskiyesi sonsuzluğun
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Cemal Süreya

Ne kadar güzel yazabilirse bir insan, iki kat daha güzelini yazıyor.
Kendisi ile aynı sokakta oturmuş olmanın verdiği bir çekim de var tabi...

7/02/2011

Tadaima

Döndüm ve heyecandan ne yazacağımı unuttum...

Şaka bir yana üzerimde hümanist olmanın verdiği bir şişkinlik var. Bir takım şeylerin farkına vardığımdan beri benimle beraber. Örneğin, rakunların yiyeceklerini yıkarayarak yediğinin, Luigi'nin gerçekten canlı olduğunun, kimsenin 2. şansı haketmediğinin farkına varmak gibi.. 3. lafımından ergenlik sızdığının farkındayım... Zaten asıl şişkinliğin sebebi de ne yazık ki o. Ve ne yazık ben bir ergenim. Hala aynı paradoks havuzunda gibiyim. Yine olsa yine aynı hatayı yaparım gibi. Her neyse böyle olmamaya çalıştım, olmadı.

Saflığımı da siz sevgili okuyucularıma hümanizm diye yutturmaya çalıştım. Oldu mu? Olmadı. Bir işi daha elime yüzüme bulaştırdım ve gidiyorum.

"okaeri"